Cennete Yaklaştıran Ziyaret
Cennete Yaklaştıran Ziyaret başlıklı yazımızı istifadenize sunuyoruz.
Ebû Eyyüb (r.a.) şöyle anlatıyor: “Resûlullâh (s.a.v.)’e bir Arap köylüsü geldi; devesinin yularından tuttu. Sonra şu dilekte bulundu: “Yâ Resûlullâh (s.a.v.)! Beni cennete yaklaştıran, cehennemden uzaklaştıran ameli anlatır mısın?” Resûlullâh (s.a.v.) şöyle anlattı: *“Allâh (c.c.)’e ibâdet etmelisin; O (c.c.)’a hiçbir şeyi ortak koşmamalısın. Namazını kılmalı, zekâtını da vermelisin. Akrabanı ziyâret etmelisin.”* Abdullah b. Ebî Evfâ (r.a.) anlatıyor: Bir ârefe günü öğlen vakti Resûlullâh (s.a.v.) ile oturuyorduk. Resûlullâh (s.a.v.) aniden şöyle buyurdu: *“Akraba ziyâretini kesen kimse, benimle oturmasın. Bizden ayrılıp gitsin.”* Birisi hariç, hiç kimse kalkmadı. O da halkanın tâ ötesinde oturuyordu. Az zaman sonra dönüp geldi. Geldikten sonra Resûlullâh (s.a.v.) ona şöyle sordu: *“Neyin vardı ki, kalktın, senden başka kalkan olmadı?”* Şöyle anlattı: Yâ Resûlullâh (s.a.v.)! Sözünü duyunca kalkıp gittim. Bana gelip gitmeyen bir teyzem vardı; onun ziyâretine gittim. Beni gören teyzem şöyle dedi: “Seni buraya getiren neydi? Âdetin olmadığı hâlde niçin geldin?” deyince, emrini bildirdim. Benim için Allâh (c.c.)’dan bağış talebinde bulundu. Ben de onun bağışlanmasını istedim.”Resûlullâh (s.a.v.) şöyle buyurdu: *“İyi etmişsin, otur. Şu bir gerçektir ki, aralarında akraba ile ilişkisini kesen biri bulunan topluluğa râhmet inmez.”*
Ritat (r.a.) şöyle rivâyet etti: “Resûlullâh (s.a.v.)’e biri geldi; şöyle dedi: “Benim akrabalarım var. Kendilerine gidiyorum ama onlar bana gelmiyorlar. Bana haksızlık ediyorlar; affediyorum. Bana kötülük ediyorlar; iyilik ediyorum. Onların bu yaptığına karşılık ben de aynısını yapayım mı?” Resûlullâh (s.a.v.) şöyle buyurdu: *“Hayır olmaz. Onlara karşılık aynısını yaparsan onların ettiğine ortak olursun. Fazîletli yanı al. Onlara sen git. Sen böyle yaptıkça Allâh (c.c.)’dan sana yardım gelir.”*
*(Ebu’l-Leys Semerkandî, Tenbihu’l-Gafilîn, s.142-143)*