Allah (c.c) ile Beraber Olmak

Allah (c.c) ile Beraber Olmak başlıklı yazımızı istifadenize sunuyoruz.

İnsanoğlu Allâh (c.c.)’a hakkıyla inandığı zaman; kendisine verilen cesedin bir emanet olduğunu, o cesedin sahibinin Allâh (c.c.) olduğunu bilerek yaşaması gerekir. Can insana bir emânettir ve bu emânet insanda durduğu müddetçe emanetin sahibi ne istiyorsa insanın onları yapması lâzımdır.Allâh (c.c.)’a hakkıyla inanan ve O (c.c.)’dan hakkıyla korkan kişi Cenâb-ı Hâkk’ı her an düşünen ve bilen kişidir.

Yavuz Sultan Selim Hân Hazretleri şirpençe hastalığına yakalanıp ölümü yaklaşınca can dostu Hasan Can ona: “Sultânım artık Allâh (c.c.) ile beraber olmak zamanıdır” dedi. Bunun üzerine Yavuz Sultan Selim Hân Hazretleri sitemkâr bir şekilde: “Bu ne biçim söz, sen bizi şimdiye kadar kiminle beraber bilirdin Hasan Can?” cevabını verdi. İşte her an Allâh (c.c.) ile beraber olan kişinin vereceği cevap böyle olur.

Bilindiği gibi Yavuz Sultan Selim Hân Hazretleri Mısır’ı fethetmek için Suriye’ye giderken ve dönerken o zamanın en büyük kutuplarından birisi olan Muhammed Bedahşî (r.âleyh) Hazretlerini ziyaret etti. Muhammed Bedahşî (r.âleyh) Hazretleri, Yavuz Sultan Selim Hân’a: “İki çeşit ordu vardır. Bir duâ ordusu bir de cihâd ordusu. Sen de Allâh (c.c.) dostu ehlullâhdansın. Bize burada oturup duâ etmek düştü, sana da kalkıp cihâd etmek düştü” demiştir. İşte en büyük kutuplardan birinin dilinden bu kelimelerin dökülmesine vesile olan Yavuz Sultan Selim Hân Hazretleri Hasan Can’a: “Sen bizi şimdiye kadar kiminle beraber bilirdin?” diye sormuştur. İşte Allâh (c.c.) ile beraber olmak budur. Allâh (c.c.) hepimizi her anda kendisi ile beraber olmayı idrak eden mü’minlerden etsin.

(Ömer Muhammed Öztürk, Sohbetler-1, s.182-183)

https://youtu.be/DNBRAOxQ4hM

Bir Yorum Bırak